Onu özlemiştim. Saatime baktım , sanırım çekimlerden gelmiş olmalıydı ancak onu böyle yorgunken ziyaret etmekte biraz zorlanıyordum , çekiniyordum. Soğuk kanlı bir seri katil... Ancak onun karşısında böyle olamıyordum , etkileyici ve baştan çıkarıcı bir kadındı. Onu düşünürken saniyeler ve dakikalar delice akıyordu , düşünmekten alabilsem kendimi... Bu saatte onu ziyaret etmem doğrumu bilmiyorum ama onunda mutlu olacağına emin gibiyim , sanırım kesinlikle beni sevdiğine inanıyorum. Onla tanıştığımdan beri hiç yaptığım nefret verici işe başvurmamıştım , o bütün stresimi alıyordu , eskileri unutup kinlerimi silmeme yardımcı olabiliyordu ve siliyordu , bilmeden yapıyordu bunu , belkide benim bir katil olduğumu duysa tamamen sevgisini yitirebilirdi bana karşı ama bu sadece benim fesaatlığım , o benim bu lanet olası şeyden kurtulmam için herşeyi yapabilir. Bunları düşünürken hızlıca telefonumun tuşlarına basıyorum ve ona bir mesaj yolluyorum "Yarım saate kadar evindeyim." Bunu görünce sevinecekmi bilmiyorum ancak öyle umuyorum. Ona giderken birşey almayı düşünüyorum ve elimi cebime atıyorum , biraz para var , 100 dolar. Evinin yakınlarında arabadan iniyorum ve evine doğru yürümeye başlıyorum , yolda gül satan bir çocuk. Bir gül alıyorum ve yoluma devam ediyorum , bu güle 100 dolar ödedim. Evine doğru attığım her adımda heyacanım git gide artıyor , onu görmek bana huzur veriyor. Sonunda kapısına varıyorum ve zile basıyorum. Hiç bekletmeden kapıyı açıyor. Karşımda dikilip kalıyor , hızlı bir şekilde hazırlanmış olmalı , makyajını yapmış ve çok güzel. Kapıda beklemek sıkıcı onunla içerde yanlız kalmak daha iyi , komşular tarafından dikizlenmeyi istemeyiz , "Beni içeri davet etmicek misin?" diyorum , sonunda ayılıyor ve kapının önünden çekilip içeriyi gösteriyor. Masada değişik bir yemek , daha önce hiç tattığımı sanmıyorum. İçeri girdiğimde yanağına küçük bir buse konduruyorum ve kanepeye geçiyorum. Ortamın sessiz kalmasından bıkkın , "Günün nasıl geçti?"