Kayıp Ada
Rp dünyasında eşi benzeri olmayan bu adada, yaşamayı göze alıyor musun? Grup savaşlarının yanında açlık mücadelesi, adadan kurtulmanın umudu ve diğer bir çok gizemli olaylar.

Eğer sen de kendine güveniyor ve adada yaşayabileceğini düşünüyorsan üye ol!







Ada, uyanıyor!...
Kayıp Ada
Rp dünyasında eşi benzeri olmayan bu adada, yaşamayı göze alıyor musun? Grup savaşlarının yanında açlık mücadelesi, adadan kurtulmanın umudu ve diğer bir çok gizemli olaylar.

Eğer sen de kendine güveniyor ve adada yaşayabileceğini düşünüyorsan üye ol!







Ada, uyanıyor!...
Kayıp Ada
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Kayıp Ada'da Bir Şeyler Oluyor
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Tanışmaması Gereken Kişilerin Aşkı - Yasak Aşk

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Seth Sullivan
Ada Lideri
Ada Lideri
Seth Sullivan


Mesaj Sayısı : 208
Liderlik Kapasitesi : 227
Kayıt tarihi : 20/05/10
Nerden : Ada'dan

Tanışmaması Gereken Kişilerin Aşkı - Yasak Aşk Empty
MesajKonu: Tanışmaması Gereken Kişilerin Aşkı - Yasak Aşk   Tanışmaması Gereken Kişilerin Aşkı - Yasak Aşk I_icon_minitimeC.tesi Tem. 24, 2010 9:59 pm

Durum : Seth ada yerlisi.
Svetlénâ ve Alberto ada adayı.



Olay geçmişi: Yerlilerin lideri düzenli olarak nereye gittiğini kimseye söylemeden ortalıktan kayboluyor ve bir yerlere gidiyordu. Seth liderin ne yaptığını merak ettiği için bir gün onu takip etmeye gidiyor. Liderin sahildeki insanları izlediğini görüyor. Lider köye geri döndükten sonra Seth biraz daha kalmak istiyor ve yakalanıyor.


Devamı: (Yazılacak.)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kayipada.my-rpg.com
Svetlénâ Wintér O'shéliâ
Ada Düşmanları
Svetlénâ Wintér O'shéliâ


Rp Partneri : Ahahaha :D
Mesaj Sayısı : 34
Liderlik Kapasitesi : 1
Kayıt tarihi : 11/06/10
Yaş : 27
Nerden : Mersin.

Tanışmaması Gereken Kişilerin Aşkı - Yasak Aşk Empty
MesajKonu: Geri: Tanışmaması Gereken Kişilerin Aşkı - Yasak Aşk   Tanışmaması Gereken Kişilerin Aşkı - Yasak Aşk I_icon_minitimePaz Tem. 25, 2010 11:19 am

Karanlık bir gökyüzü... Sanki içindeydim ve hiç bilmediğim bir yere doğru gidiyordum. Rüzgar hafif hafif esiyordu ve gruptan tamamen uzaklaşmıştım. Aslında ara ara dağılırdık, bir ipucu, iz aramak için. Ama ben izinsizce uzaklaşmıştım. Hiçbir şeyden korkmuyordum. Korkarsın, korkarsın... Peki ya olabilecek en kötü şey nedir? Ölmek. Ölmek bana o kadar da uzak bir kelime değildi. Uzun süre önce bırakmıştım ben yaşamayı. Şimdi birilerine hizmet etmek bile - ki en nefret ettiğim şeydi - kulağıma garip gelmiyordu. Kendi kendime yaramıyordum, bari başkalarının işine yaramalıyım diye düşünüyordum. Sonra geri döndüm birden. Kaybolduğumu farkederlerse bana kızarlardı. Deniz ayaklarımı okşuyor, garip bir huzur bahşediyordu bana. Kendimi evimdeymişim gibi hissediyordum. Yine de burada olmak, evimde olmaktan daha iyiydi her şekilde. Adımlarımı ağır ağır atarak ilerliyor, bir yandan da ağaçların rüzgarda sallanışını izliyordum. Nazlanır gibiydiler, belki de uyumak istiyorlardı. Ağaçların arasındaki yer yer kayalar, insana ürkütücü geliyordu başta. Ama sonra onların şekillerini bazı nesnelere benzetip, yerinizi kolaylıkla bulabiliyordunuz. Buraya daha önce de gelmiştim. Ama ay bu kadar parlak, sanki hayatımın değişeceğine dair bir müjde verirmiş gibi, değildi. Hiçbir zaman iyimser biri olmamıştım ama o gün öyleydim.

Bir süre yürüdükten sonra toplandığımız yere iyice yaklaştım. Sonra tekrar oraya dönmek yerine, biraz oyalanmaya karar verdim. Ne de olsa uzakta değildim. Casus olmak gibi bir iftira atamazlardı bana. Grubu görebilecek bir mesafedeydim. Sarı saçlarım omuzlarıma düşüyordu, bir yandan da rüzgar sayesinde savruluyorlardı. Sahile bakan kayanın birinin üzerine oturdum ve denizi, ayın denize yansımasını izlemeye başladım. İki yanımda da ağaçlar vardı. Görünmem biraz zordu. Sonra geçmişimi düşünmeye başladım. Aslında iyi bir ailem vardı; ama bir süre sonra iyi bir aile bile sıkmaya yetiyor insanı. Ki ben de çok sıkılmıştım ve ailemi umursamayıp kuzenimle dolaşmaya başlamıştım. O kadar yakındık ki... Başımı salladım, düşüncelerimi savuşturmaya çalışıyor gibiydim. Ben iyiydim ve iyi de olacaktım, önemli olan buydu, değil mi? Ama bir an bunun yanlış olduğunu farkettim. Hayır, ben kesinlikle bencil biri değildim ve diğerlerini de düşünmem gerekirdi. Bu canımı ne kadar acıtırsa acıtsın... Birden kendimi çok garip hissettim. Yalnız ya da terkedilmiş. Herkes işlerine yaradığım için ilgileniyordu benle, değil mi? Eğer bir hata yaparsam beni de bir kenara atarlardı. Bu düşünce ürpermeme neden oldu. O zaman napardım ki. Yerimde kıpırdandım ve yanımdaki ağaçtan bir yaprak kopardım. Bu, ağacın sallanmasına neden oldu.

Sonra birden bir ses duydum ve adeta sıçradım. Arkamdaki ağaçlıklara dikkatlice baktım. Sonra orada bir yerde ışığın kırıldığını gördüm. Lanet olsun! Orada biri vardı. Gruba doğru geriledim. Tanrım, korkuyor muydum yoksa? Sonra bunu yapamayacağımı farkettim ve ışığın kırıldığı yere doğru tekrar ilerlemeye başladım. Arkamdan gelen bir ses duydum ve bu sefer korkudan neredeyse bayılacaktım. Biri ismimi söylüyordu. Ama ses, tanıdıktı ve rahatlamama neden oldu. Evet, gelen Alberto'ydu ve bana kızmamasını umdum. O ise benden çok, benim ilerlediğim yere dikkatini vermişti. Sonra beni geçerek oraya doğru ilerledi. Ben olduğum yerde çakılmış gibiydim. Alberto'ya seslenecektim; ama sonra vazgeçtim. Ne de olsa oradaki şey, bir insan olamazdı. Büyük bir ihtimalle bir hayvandı. Ve bu da nadir rastlanan bir durumdu. Aslında ava giderdik; ama kesinlikle sahile kadar gelen herhangi bir hayvan görmemiştik. Koşuşturmalar ve bir takım garip sesler duydum. Ve sonra tam gruba geri dönmeye karar verirken, kulağım hiçbir sesi duymuyor gibiydi ama Alberto'nun bağırdığını görebiliyordum, yanında biriyle çıktığını gördüm. Ve evet, yüzü görünmese de, bir insandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Tanışmaması Gereken Kişilerin Aşkı - Yasak Aşk
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kayıp Ada :: Ada Sahili :: Sahil-
Buraya geçin: