Kayıp Ada
Rp dünyasında eşi benzeri olmayan bu adada, yaşamayı göze alıyor musun? Grup savaşlarının yanında açlık mücadelesi, adadan kurtulmanın umudu ve diğer bir çok gizemli olaylar.

Eğer sen de kendine güveniyor ve adada yaşayabileceğini düşünüyorsan üye ol!







Ada, uyanıyor!...
Kayıp Ada
Rp dünyasında eşi benzeri olmayan bu adada, yaşamayı göze alıyor musun? Grup savaşlarının yanında açlık mücadelesi, adadan kurtulmanın umudu ve diğer bir çok gizemli olaylar.

Eğer sen de kendine güveniyor ve adada yaşayabileceğini düşünüyorsan üye ol!







Ada, uyanıyor!...
Kayıp Ada
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Kayıp Ada'da Bir Şeyler Oluyor
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Sophie L. Black

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Sophie Lisa Black
Admin | Ada Adayı
Admin | Ada Adayı
Sophie Lisa Black


Rp Partneri : Robin James Archer. (L) Melek'im. Benden ayrılırsa bu evrenden silinirim ben... Kalbim onun, ruhum onun. Onunum ben...
Mesaj Sayısı : 136
Liderlik Kapasitesi : 9
Kayıt tarihi : 21/05/10
Nerden : Greenwich, İngiltere

Sophie L. Black Empty
MesajKonu: Sophie L. Black   Sophie L. Black I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 22, 2010 9:39 pm

Spoiler:
Pastelden bir resime karışmış çöp adam gibiydim. Soluk, basit ve renksiz... Yanağıma işlenmiş gözyaşları herşeyden daha belirgindi. Birşey dışında... Gözlerime işlenmiş hüzün...

~


Buz gibi soğuktu tenim o sabah uyandığımda, güneş ışınları her zamankinden daha fazla yakıyordu canımı. Aklımın bir köşesi farkındaydı bunun sebebini, ama diğer yanı inkar ediyordu, istemiyordu hatırlamak...

Dört sene önce olanları...

Eski müdiremizin beni odasına çekip babamı bir daha göremeyeceğimi anlatması, daha doğrusu anlatmayı denemesi... Çığlıklarım, müdirenin beni çaresizce kontrol etmeye çalışması... Hepsi gözümün önündeydi. Ellerimi gözlerime bastırdım ve görüntüleri silmeye çalıştım, ama işe yaramıyordu. Orada durmuş, bana işkence edercesine sırıtıyorlardı.

"Yeter! Lütfen.." diye yalvardım, yalvaracak biri olmasa da... Bitsin artık! Yatağımdan sıyrılırken görüntülerin, düşüncelerimin, bedenimin, hatta ruhumun orada kalmasını diliyordum. Yok olmak... Ama tanrı benden yana değildi.

Ne zaman oldu ki?

Yüzümü yıkarken, yatağımı toplarken - daha doğrusu toplarmış gibi yaparken -, giyinirken ve ortak salondan çıkarken de düşüncelerim beni bırakmadı. Kendimi onlardan uzaklaştırmaya çalışırken gözlerimi araladığımda baykuşhanede olduğumu farkettim. Ne ara gelmiştim buraya? Her neyse! Sanki kendimdeymişim gibi... Derken omzuma değen bir pençeyle irkildim. Sağ omzuma tanıdık görünmeyen bir baykuş inmişti ve bacağında bana geldiği belli olan bir mektup vardı. Kim bana mektup yazar ki? Mektubu baykuşun bacağından çözüp parçalarken kalbim zamanla uyumlu bir şekilde tekledi.

Bu yazı... Bu... Bu mektup...

"Baba!" Olamazdı, imkansızdı...

'Meleğim...' diye başlıyordu mektup, aynı babamın bana küçükken dediği gibi...

'Yakında görüşeceğiz Ash. Sana söz veriyorum ki, sensiz geçirdiğim senelerin intikamı acı olacak...'

Aceleyle karalanmış bu satırların değeri anlatılamazdı. Yanaklarım hiç olmadıkları gibi kızarmış, kırmızı birer elmaya benzemişlerdi. Uzun süredir sönük olan bir alev yanmıştı gözlerimin dibinde, yüreğimdeki soğuğu eritiyordu yavaş yavaş... Gözlerimden süzülen yaşlar ince hırkama damlarken 'Sonunda...' diye düşündüm. Sonunda! Bunun olacağını baştan biliyordum, babamın bu duruma karşı çıkacağını... Hıçkırıklarım rüzgara karışıyor, pembe - turuncu şafağa ürpertici bir hava veriyordu.

Karmakarışık duygular içinde elimdeki mektuba bakarken birinin bana seslendiğini duyup irkildim.

"Aislinn!"

Arkama döndüğümde yüzüne aşina olduğum bir Revanclaw kızın beni garip bakışlarla süzdüğünü farkettim. Lanet olsun! Kimsenin beni ağlarken görmesini istemiyordum. Özellikle... Hey, bu Jace'in durmadan şikayet ettiği Océane'ydi! Bu haldeyken konuşmak istediğim son kişilerden biri. Gözlerimdeki yaşların yok olmasını dileyerek "Selam." dedim. Soğuk bakışlarım geri dönmüştü dönmesine, ama dibindeki ateş gittikçe daha da güçleniyordu... "Ne istemiştin?" Sorduğum sorunun mantıklı olmadığını biliyordum, ama o an mantıklı birşeyler düşünecek durumda olmadığımı da biliyordum. Büyük ihtimalle hıçkırıklarımı duyup gelmişti yanıma...

Océane, onu delip geçen buz gibi bakışlarıma eş duyguları içeren bir bakışla karşılık verdi ve "İlginç..." diye mırıldandı. Harika, kendini zeki sanan bir Revanclaw daha! Tabii, net net yanıt vermek yerine gizemli sözler söylemenin neresi zekiceydi, orası ayrı konu... Ben onu iğrenerek süzerken kız omzuna konmuş baykuşla sohbet ediyordu. Zeka fışkıyor... Yavaş yavaş elindeki mektubu baykuşun bacağına bağladı ve onu yeşilimsi bir renk almaya başlamış göğe fırlattı. Bir süre dengesini bulamayan minik baykuş sonunda doğru düzgün bir doğrultuda ilerlemeye başladı. Acaba ben de babama bir cevap yazsa mıydım? Ona ulaşır mıydı ki? Neyse... Bu konuyu daha sonra düşünürdüm. Şimdi kendini beğenmiş bir Revanclaw'ın beni ağlarken görmüş olması gibi daha ciddi sorunlarım vardı...

Océane bakışlarını bana çevirdi ve
"Nerede kalmıştık?" dedi beni dalgın dalgın süzerek. "Ağladığını gördüm, şaşırdım ve şimdi gidiyorum." İyi... Ben de salak bir maviyle konuşmaya meraklı değildim zaten. Ama ya... Ya birine söylerse...

Tam kapıyı aralamış çıkarken "Dur!" diye seslendim, ama benim sesimi başka bir kız sesi engellemişti. Yüzünü Océane'den göremediğim kız Océane'ye heyecanlı heyecanlı birşeyler söylüyordu. Ben, panik içinde yüzümde yaş izi kaldı mı diye kontrol ederken kızın "Ya bir yılan olsaydı?" dediğini duydum. Eh, istediği olmuştu işte... Derken iki kızı da devirerek bana gelen Daisy'yi gördüm. Tanrım! Bu saatte kalkmayı başarabilen ne kadar çok tanıdığım varmış. Daisy bana sarılırken içime huzur dolduğunu hissettim, her ne kadar kısa bir sarılma olsa da...

"Sue!" dedi Daisy, heyecan içinde. "Nerelerdeydin, seni ne kadar merak ettim?" Bu saatte beni merak edecek arkadaşlarımın olması çok hoştu. Zaten Daisy'ye aynı şey olsaydı büyük ihtimalle ben de meraktan çıldırırdım. Ben cevap bile veremeden hiperaktif bir tavır içinde baykuşhanedeki uyumsuz gruba garip garip baktı ve "Ne yapıyorsunuz?" dedi. Ona acınılası durumda olduğumu açık açık belli eden bir bakış atarak "Bi' bilsem..." diye mırıldandım. "Sadece bir rastlantı sanırım..." O pek ikna olmuş gibi görünmese de gerçek buydu. Bir rastlantıdan ibaret...



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Seth Sullivan
Ada Lideri
Ada Lideri
Seth Sullivan


Mesaj Sayısı : 208
Liderlik Kapasitesi : 227
Kayıt tarihi : 20/05/10
Nerden : Ada'dan

Sophie L. Black Empty
MesajKonu: Geri: Sophie L. Black   Sophie L. Black I_icon_minitimePaz Mayıs 23, 2010 11:49 am

Ruhsal Betimleme 15
Fiziksel Betimleme 11

Uzunluk 20
Kurgu 17 (Ailenizi küçüklükten kaybedip sonra bulmak çok meşhur bir kurgu)
İmla 10
Noktalama 9
Renk Uyumu 10

92
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kayipada.my-rpg.com
 
Sophie L. Black
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sophie L. Black...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kayıp Ada :: Rp Gelişimi :: Rp Puanlama-
Buraya geçin: