Kayıp Ada
Rp dünyasında eşi benzeri olmayan bu adada, yaşamayı göze alıyor musun? Grup savaşlarının yanında açlık mücadelesi, adadan kurtulmanın umudu ve diğer bir çok gizemli olaylar.

Eğer sen de kendine güveniyor ve adada yaşayabileceğini düşünüyorsan üye ol!







Ada, uyanıyor!...
Kayıp Ada
Rp dünyasında eşi benzeri olmayan bu adada, yaşamayı göze alıyor musun? Grup savaşlarının yanında açlık mücadelesi, adadan kurtulmanın umudu ve diğer bir çok gizemli olaylar.

Eğer sen de kendine güveniyor ve adada yaşayabileceğini düşünüyorsan üye ol!







Ada, uyanıyor!...
Kayıp Ada
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Kayıp Ada'da Bir Şeyler Oluyor
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Duke Laplace

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Duke Laplace
Çaylak Aday
Çaylak Aday
Duke Laplace


Mesaj Sayısı : 16
Liderlik Kapasitesi : 1
Kayıt tarihi : 29/05/10
Yaş : 1012

Duke Laplace Empty
MesajKonu: Duke Laplace   Duke Laplace I_icon_minitimePtsi Haz. 14, 2010 8:47 pm

Karşımda duran deli adama bakarak işime lanet ettim. Oysa kuantum fiziği ilk başta çekici gelmişti. Nerden bilebilirdim ki sıradan bir öğretmen gibi olacağımı? Her gün beni dinlemeyen öğrencilere kuantum fiziğini anlatıyordum. Ve artık buna katlanamaz hale gelmiştim. Her dersten sonra daha da sıkıcı hale gelmeye başlamıştı.

Üstüne üstlük tam da çıkış saatimde bu adamın zırvalıklarına katlanıyordum. Adam sürekli aynı şeyi tekrarlıyordu. Tekrar söyledi;

-Ben ölümsüzüm.

-Evet, bunu biliyorum Dave, ama önce bunu bir psikologla konuşmalısın bence.

-Hayır, hayır. Ben deli değilim. Ve bunu kanıtlayabilirim.

-Tanıdığım iyi bir psik….

-Bay Laplace! BEN DELİ DEĞİLİM!

Dave elini cebine soktu. Ve elinden bir kağıt çıkardı;

-Şu kağıda bakabilir misiniz, bay Laplace?

Yarısı yırtılıp tekrar bantlanmış, yazıların bazıları okunmaz duruma gelmiş, eski bir kağıttı. Üzerinde yazanları istemeyerek okudum. Okudukça heyecanım arttı. Bunlar inanılmazdı! Şaşkınlığımı belli etmemeye çalışarak sordum;

-Nereden buldun bunları?

-Bunu bana Albert vermişti.

-Albert?

-Albert Einstein

-Ne demek istiyorsun?

-Albert beni yanına çağırdı. Bende bir tuhaflık olduğunu ilk anlayan kişiydi o. Ona gerçekleri anlattım. Ölümsüz olduğumu yani…

İnanmamıştım ama sözünü kesmedim. Devam etti;

-… bana kuantum fiziği hakkında birçok şey bulduğunu fakat bunu açıklamanın henüz erken olduğunu söyledi. Kağıtları bana verdi ve bunları 16.744 gün sonra buraya getirip, bay Laplace’e vermemi söyledi. Ve tam 16.744 gün sonra tam tarif ettiği yerde sizi buldum. İnanılmaz değil mi?

-Hayır yalan söylüyorsun! Bu kağıdın mantıklı bir açıklaması olmalı!

Düşünüyordum fakat mantıklı bir açıklama getiremiyordum. Ama içten içe adamın fantastik öyküsüne inanmak istiyordum. Einstein’in geleceği görmesi ve ölümsüz bir adam…

Bu saçmalığı devam ettirmek istediğime inanamıyordum. Ama dayanamadım ve adama sordum;

-Ne kadar süredir ölümsüzsün?

-İlk kabilelerdendim. Bir süre sonra yaşlanmadığımı fark ettim. Bunu insanlara fark ettirmemek için çok sık yer değiştiriyordum. Ölümsüz olduğumu sadece Einstein, Picasso, Leonardo Da Vinci, Nobel, Napolyon gibi özel kişilere söyledim. Sen de özel birisin.

Bu adama inanmaya başlamıştım... Merakım gittikçe artıyordu.

-Anlattıkların inanılmaz. Bunlarla ilgili binlerce soru sorabilirim.

-Biliyorum, fakat şimdi gitmeliyim. Albert saat 14:52 de gitmem gerektiğini söylemişti.

Dave buradan uzaklaşırken kendimi enayi gibi hissediyordum. Bütün bunlar sadece saçmalıktı. Elimdeki kağıttaki formüller üzerinde uğraşmak isterdim ama çok yorgun olduğum için bunu erteledim. Arabama binerek eve gittim. Biraz uyumam gerekiyordu.

Saat çalmaya başlamıştı. Hayır, hayır… Bu saat değildi. Telefon çalıyordu. Telefonu açtım. Telefondaki adam soğuk bir sesle;

-Duke Laplace ile mi görüşüyorum?

-Evet, benim.

-Dave Hemington’u tanıyor musunuz?

-Evet, tanıyorum.

-Dave biraz önce bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Ölmeden önce bana bu numarayı verdi ve haber vermem gerektiğini söyledi. Cenazesi Cuma sabahı yapılacak.

Telefonu kapattım. Çok sinirlenmiştim. Böyle bir şey nasıl olabilirdi? Dave binlerce sırla birlikte toprağa mı girecekti?



Saat çalmaya başlamıştı. Evet, bu sefer gerçekten saatti. Saati durdurdum ve hazırlanıp arabama bindim. Arabayı cenazenin olduğu yere doğru sürdüm. Vardığımda içim ürperdi. Onun öldüğüne inanamıyordum. Tüm gücümü toplayarak arabadan indim. Tabutun etrafında kimse yoktu. Sadece ben ve tabut. Bir tuhaflık vardı. Tabutu kaldırıp gerçekten Dave olup olmadığını kontrol etmek istedim. Etrafımda kimse yoktu. Tabutun hafifçe kaldırdım. Ve… başıma ağır bir darbe aldım. Ardından bayıldım.

Gözümü açtım… Bir adadaydım. Oranın neresi olduğunu bilmiyordum. Ama bildiğim tek şey; Orada bulunmamın bir nedeni olduğuydu!

Cebime baktım. Kağıt hala cebimdeydi. Kağıda dikkatli baktığımda bazı sayıların tekrar tekrar yazıldığını farkettim;

3 1 4 1 5 9 2 6

Artık cevaplar alma vakti gelmişti!





Not= Kısa oldu biraz ama fazla uzatılacak bir konu değildi.

Not2= Tamam, kabul ediyorum pek güzel olmadı Duke Laplace Icon_smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lyndséy Juli
Admin | Ada Adayı
Admin | Ada Adayı
Lyndséy Juli


Rp Partneri : Ben Tek Çalışıyorum.
Mesaj Sayısı : 127
Liderlik Kapasitesi : 223
Kayıt tarihi : 20/05/10
Yaş : 29

Duke Laplace Empty
MesajKonu: Geri: Duke Laplace   Duke Laplace I_icon_minitimeSalı Haz. 15, 2010 4:51 pm

30-Betimleme~10+10-20
20-Uzunluk~15.
20-Kurgu~17.
10-İmla~10.
10-Noktalama~9.
10-Renk Uyumu~8.

79-Yetmiş Dokuz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Duke Laplace
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Duke Laplace

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kayıp Ada :: Rp Gelişimi :: Rp Puanlama-
Buraya geçin: